Ayşıl Özaslan

Konuğum, yıllardır hayatında spora yer veren başarılı bir iş kadını; Ayşıl Özaslan.
Onu, kendi cümleleriyle, sayfalarımızda sizinle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.

Spor enerjimi yükseltiyor.

37 yaşındayım ve 20 yıla yakın süredir fitness yapıyorum. Özellikle son yıllarda aralıksız olarak antrenman yapıyorum.

Sporun hayatıma olan katkısı çok yüksek. Kişisel yaşantımda sağlıklı ve enerji seviyesi yüksek olmamın yanında, iş hayatımda öz güven sahibi ve başarı odaklı olmamı sağlıyor.

Yenilmeye tahammülüm yok!

2006 yılı sonlarında Fear Factor yarışmasına katıldım ve kazandım. Daha sonra Survivor yarışmasına davet edildim ve 2007 yılındaki yarışmada yer aldım. Survivor’da finale kadar ilerledim ancak son anda yapılan bir kural değişikliği ile finalde yarışma yapılması yerine, birincinin, elenen kişilerin oyları ile seçilmesine karar verildi. Elenen kişiler, oy birliği ile finalde yarışan diğer arkadaşı birinci seçti. Sanırım, hepsini benim elemem bu kararı vermelerine sebep oldu.

Antrenman yoksa huzur yok!

Yaklaşık 5 yıldır uluslararası bir votka markasının Türkiye müdürüyüm. İşim gereği çalışma saatlerim çok uzun ve ayrıca yurt içi ve yurt dışı seyahatlerim çok yoğun. Ancak her durumda spor için vakit yaratmaya çalışırım ve haftada ortalama 3 defa antrenman yaparım. Fitness benim için yemek ve uyumak gibi bir ihtiyaç, eğer bu ihtiyacı yerine getirmezsem huzurum bozuluyor, kendimi sağlıksız hissetmeye başlıyorum.

Duruş, insanın kendine olan güvenini gösterir!

Fitness yaparken en çok sırt ve core bölgesi kaslarını çalıştırmayı seviyorum. Her iki kas grubu da insanın duruşunu çok etkiliyor ve karşısında bulunan kişiye, pozitif bir elektrik veriyor.

Spor yapmak için kendine vakit ayırmayan arkadaşlarıma çok kızıyorum!

Spor yapmak için vakit bulamıyorum diyen arkadaşlarımın fikrini değiştirmek için çok uğraşıyorum. Sonuçta spor yapmak için mutlaka bir salona gitmeye gerek yok. Akşam televizyon karşısında bile yapılacak birkaç hareket ile çok daha zinde hissedilerek, vücuttaki kas oranı artırılabilir.

Fotoğraflar : Ümit Oğuz Göksel