Bebeğinizle Forma Girin
Tanıdığım çoğu annenin en büyük problemlerinden biri spor yaparken çocuklarını bırakacak yer bulamamak. Peki sporunuzu çocuğunuzla birlikte yapmayı hiç düşündünüz mü?
Size önereceğim birkaç hareketle hem formunuzu korumanız hem de çocuğunuzun dışarıda sizinle birlikte hoşça vakit geçirmesi mümkün. Hatta uygun bir bebek arabası seçimiyle bebeğinizle birlikte koşabilirsiniz bile. Bunun için tekerlekleri şişme olan, üç tekerlekli “jogger” tipi bir bebek arabası seçmelisiniz. Böylece siz harika bir kardiyo antrenmanı yaparken bebeğiniz de yaptığı gezintinin keyfini çıkaracak.
Hamilelik Dönemi
Hamile kaldığımda 53 kiloydum. Uzun zamandır sporla uğraştığım için vücudumda çok fazla yağ yoktu. Fakat bir süre sonra mide bulantısından yattığım yerden kalkamaz hale geldim. Doğru düzgün bir şey yiyip içemiyordum, işe gidemiyordum, spor yapamıyordum. Çok susuyordum ama su bile içemiyordum. Bu yüzden hamileliğimin ilk üç ayında ekstra hiç kilo almadım. 15-16. Haftalarda mide bulantıları geçince hayatımın en kötü beslenme düzenini bu dönemde geçirdim. 32. haftaya geldiğimde tam 70 kilo olmuştum. 32. haftanın ortalarındayken hastanede gebelik zehirlenmesi teşhisi konuldu ve tam 1 hafta kontrol altında kalmam gerekti. 33 hafta ve 3. günde ise sezaryenle doğum yaptım.
Hamilelik Sonrası
Minik oğlum tam 1800 gr doğdu. Doğumdan çıktığımda sanki hiç doğum yapmamış gibiydim. Vücudumda geçirdiğim rahatsızlıktan dolayı çok fazla ödem vardı. 70 kilo doğuma girip 70 kilo doğumdan çıktım desem hiç de abartmış sayılmam.
Doğumdan sonra bir iki gün daha vücudum ödem tutup şişmeye devam etti. Sonra ufak ufak kendimi toparlamaya başladım. Sezaryen dikişlerimden dolayı en az 4 hafta herhangi bir spor yapamayacaktım. Süt verdiğim için de herhangi bir diyet uygulamam söz konusu değildi.
Kilo vermeye başlıyorum
Doğumdan sonra lohusa depresyonu gibi bir şey yaşamadım. Çünkü yürüyebilmeye başlar başlamaz oğlumla beraber dışarı çıkmaya başladım. Doğumum Temmuz ayında olduğu için havalar çok güzeldi ve ben kendimi kesinlikle eve kapatmadım. İlk önceleri sadece dolaşma ve hava alma amaçlı yürümelerim daha 4 haftamı doldurmadan egzersiz amaçlı yürüyüşlere döndü. 1-2 ay kadar sabahları yavaş yavaş 30-40 dk ya kadar çıkardığım, yavaş tempolu yürüyüşlerle geçti. Bu sırada yoğun bir şekilde emzirmeye devam ettim ve süt verdiğim için herhangi bir diyet uygulamadım. Geçen bu süre içinde ödemlerim tamamen inmişti ve böylece 70 kilo çıktığım doğumdan 65 kiloya kadar düşmüştüm.
Henüz…
Yürüyüşler yerlerde sürünen kondisyonumu az da olsa toparladı. Fakat artık yetmemeye başladı. Başka bir şeyler yapmam gerek diye düşünüyordum. Oğlumun bakımıyla ilgilenmem gerektiği ve sık sık emzirmem gerektirdiği için spor salonuna gitme gibi bir fırsatım yoktu. Bebek arabasını dışarıda koşmaya uygun bir şekilde seçmiştim fakat kuvvetim ve kondisyonum yeterli olmadığı için henüz bebek arabasıyla koşamazdım.
6.ayda 70 kilodan 55 kiloya…
En mantıklısı evde bir şeyler yapmaya çalışmaktı. Biraz araştırdıktan sonra evde hâlihazırda olan bisikleti değerlendirmeye karar verdim ve bir trainer edindim. Trainer sokak bisikletlerini evde kullanma olanağı veren, aslında bisikletçilerin ve triatletlerin dışarıda antrenman yapamadıkları zaman kapalı ortamda antrenman yapmak için kullandıkları bir ekipman. Oğlumun yarım saat veya 1 saat kadar uyuduğu zamanları kollayıp, trainer la antrenman yapmaya başladım. Birkaç ay daha geçmişti ve ben 5-6’ıncı aylar civarında 55 kiloya kadar düşmüştüm.
İşe Dönüş
Oğlum 6. ayına geldiğinde dışarıda bebek arabasıyla koşmaya hazır olduğumu düşündüm ve oğlumla beraber sabah koşularına başladım. Sabahları erkenden uyanıp, oğlumu bebek arabasına koyup koşuyordum ve oğlumda bundan çok keyif alıyordu. İlk başlarda 15 dakikayı bile çok zor çıkarıyordum, çünkü bebek arabasını iterek koşmak gerçekten çok zordu. Daha sonra 30 dakikaya kadar koşar vaziyete geldim. Bu arada herhangi bir diyet uygulamıyor ve yoğun bir şekilde emzirmeye devam ediyordum.
Son nokta
Sabah koşularının yanına bir de ağırlık antrenmanları eklemeye başladım. Haftanın 3 günü bütün vücut kaslarının çalışmasını içeren bir program uyguladım. Zamanla sabahları yaptığım 30 dakika süren düz koşuların yerini vücut ağırlığı ile yaptığım ve nabzı çok fazla yükselten metabolik antrenmanlar aldı. Bu antrenmanlar hem kondisyonumu çok üst bir seviyeye çıkardı hem de kuvvetimi oldukça ciddi bir şekilde arttırdı. Böylece ağırlık antrenmanlarım da daha verimli bir hal almaya başladı. Bu arada bol sebze ve proteinli, düşük karbonhidratlı bir beslenme düzeni uyguladım. Ağırlık antrenmanları ve metaboliklere başlamadan önce yapılan ölçümde yağ oranım %18 çıktı.
Şu an…
Şu an oğlum 3 yaşında. Ben ise hamile kaldığım zamandan bile daha sağlıklı durumdayım. Kilom 50 ve yağ oranım %12. Haftada 5 gün bölgelere ayrılmış ağırlık antrenmanı ve haftada 3 gün metabolik antrenman yapıyorum. Arada sırada canım çekerse, sırf zevk için sabahları çıkıp oğlumla beraber 30-40 dakika kadar koşuyorum.
Sağlıklı beslenmeye devam
Beslenme düzenim bol sebze, meyve, protein ve düşük karbonhidrat içerikli. Abur cubur, tatlı, her türlü gazoz, beyaz ekmek, beyaz pirinç tamamen hayatımdan çıkmış durumda.
SAĞLIKLI KALMAK İÇİN ARAMIZA KATILIN
